Fenerden Taşınan Işık

Dogayi ve insanlari derinlemesine gözlemleyerek öykülestiren Irem Usar, ilk çocuk kitabini gerçek bir deniz feneri üzerine kurguladi. Kültürel mirasin en bilindik, en sempatik sembollerinden olan deniz fenerleri, teknolojik gelismelerin degistirdigi hayatlarimizda yitirilen degerlerin simgesi olarak, öykünün merkezine oturuyor. Yakin arkadaslari hayvanlar olan, dogayla iç içe yasayan küçük bir çocugun hayatinin kisa bir dönemine taniklik ederken, onun fenerin isigiyla kurdugu duygusal iliskiyi, masalsi bir anlatimla ele aliyor. Assos yakinlarindaki Sivrice Deniz Feneri için özel olarak projelendirilen kitap, usta sanatçi Huban Korman’in desenleriyle canlaniyor.Yarali bereli, yaramaz oglan, ailesiyle birlikte, kayaliklardaki deniz fenerinde yasiyordu. En iyi oyun arkadaslari, köstebegi Arpacik’la yilani Zilli’ydi. Oglanin babasi, aile gelenegini sürdürüyor, gemilere yol göstermek için, her gece ayni saatte fenerin isigini yakiyordu. Fenerin isigi, yaramaz oglanin en sevdigi seydi. Ama bir gün postaci kapiya öyle bir zarf getirdiki, ailenin dünyasi allak bullak oldu. Yaramaz oglan, fenerin isigina ne diyecegini sasirdi!..